Soner AKTAŞ ®™ █║▌│█│║▌║││█║
Hoşgeldiniz.

sizde sitemizin tüm içeriğinden faydalanmak istiyorsan üye olun veya üye iseniz giriş yapınız iyi forumlar .

Soner AKTAŞ ®™ █║▌│█│║▌║││█║
Hoşgeldiniz.

sizde sitemizin tüm içeriğinden faydalanmak istiyorsan üye olun veya üye iseniz giriş yapınız iyi forumlar .

Soner AKTAŞ ®™ █║▌│█│║▌║││█║
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Soner AKTAŞ ®™ █║▌│█│║▌║││█║

Welcome to the site & Siteye Hoşgeldiniz.

 
AnasayfaAnasayfa  GaleriGaleri  Latest imagesLatest images  AramaArama  Kayıt OlKayıt Ol  Giriş yapGiriş yap  
Arama
 
 

Sonuç :
 
Rechercher çıkıntı araştırma
Galeri
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty
Kimler hatta?
Toplam 3 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 3 Misafir

Yok

Sitede bugüne kadar en çok 141 kişi 5/14/2011, 14:38 tarihinde online oldu.
En son konular
» Peki bunlari biliyormuydunuz
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty7/8/2011, 11:46 tarafından Nymphadora.*

» Benden avatarlar .
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty7/8/2011, 11:42 tarafından Nymphadora.*

» TÜM YALANLARA HAYIR!!!!!!
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty7/8/2011, 11:20 tarafından Nymphadora.*

» Dünyalar kadar seviliyosun (:
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty7/8/2011, 11:04 tarafından Nymphadora.*

» Soner aktas`in youtube sitesindeki özel videolari..
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty7/8/2011, 11:03 tarafından Nymphadora.*

» Antalya Manzara Resimleri..
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty7/8/2011, 11:00 tarafından Nymphadora.*

» Ben
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty7/8/2011, 10:51 tarafından Nymphadora.*

» İTAAT EDENLER GİDECEK BİAT EDENLER GELECEK..!
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty12/31/2010, 05:46 tarafından Admin

» Şimdi tanıdınmı beni ?
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty12/17/2010, 08:55 tarafından Admin

Sosyal yer imi
Sosyal yer imi reddit      

Sosyal bookmarking sitesinde SoNeR AkTaŞ adresi saklayın ve paylaşın

Sosyal bookmarking sitesinde Soner AKTAŞ ®™ █║▌│█│║▌║││█║ adresi saklayın ve paylaşın
Anket
Forum

 

  * Salondan atıldı! * Erdoğan’ın gizli ortakları! * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ * AKP'ye zor soru

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
Admin
Admin


Mesaj Sayısı : 132
Puan : 655
Kayıt tarihi : 03/10/09
Nerden : Antalya & Almanya

Kişi sayfası
Rep Gücü :
     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Left_bar_bleue1000/1000     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty_bar_bleue  (1000/1000)

     * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty
MesajKonu: * Salondan atıldı! * Erdoğan’ın gizli ortakları! * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ * AKP'ye zor soru        * Salondan atıldı!     * Erdoğan’ın gizli ortakları!     * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ     * AKP'ye zor soru Empty8/12/2010, 13:59


...:::Ajans Medya Takip:::... Günün Manşetleri
Link to Ajans Medya Takip

* Salondan atıldı!
* Erdoğan’ın gizli ortakları!
* DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ
* AKP'ye zor soru

Salondan atıldı!

Posted: 10 Aug 2010 08:23 AM PDT

Tuncay Özkan beş duruşmadan men edildi

İkinci "Ergenekon" davasının tutuklu
sanıklarından gazeteci Tuncay Özkan, "Ya bana suçumu gösterin ya da bu yargılamayı bitirin. Kurbanlık koyun değilim" dedi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nde oluşturulan salonda görülen davaya,
Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Ali Balkız ile Kazım Genç, müdahil olarak katıldı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün, tutuklu sanıklardan eski Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal’ın reddi hakim talebinin
reddedildiğini ve bu nedenle bir üst mahkeme olan 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiğini söyledi.
Şengün, 3 Haziranda tutuklu sanık Levent Ersöz’ün, tedavi gördüğü
hastaneden yapılan çapraz sorgusuna ara verildiğini hatırlatarak, sorguya kaldığı
yerden devam edileceğini söyledi. Ersöz’ün tedavi gördüğü hastane ile mahkeme
salonu arasında konferans bağlantısı yapıldığı görüldü. Ersöz’ün avukatı Filiz
Esen ile üye hakim Hüsnü Çalmuk da Ersöz’ün yanında hastanede hazır bulundu.
Duruşmada söz alan Tuncay Özkan, Balkız ve Genç’e duruşmaya katıldıkları
için teşekkür ederek, "Bu davayla ilgili gerçeklerin toplum tarafından
görülebilmesi için sizin burada olmanız çok önemlidir" dedi.

Mahkeme heyetine, "Bu davayı böyle sürdüremezsiniz" diyen Özkan,
"Niçin beni burada tutuyorsunuz? Hangi darbeyi yapmışım ben? Hangi general
benden emir almış? Ben kime talimat vermişim. Arkamda ordu yok. Bağırmayın
demeyin, bağırmak zorundayım. Benim suçum nedir? Neden, ’Balyoz’ davasında böyle
tutuklama yapılmaz diye insanlar salıveriliyor? Orada mı hukuk yok burada mı?
Böyle yargılama olmaz. Yeter artık. Ya bana suçumu gösterin ya da bu yargılamayı
bitirin. Kurbanlık koyun değilim" şeklinde yüksek sesle konuştu.
-"AÇLIK GREVİNE BAŞLIYORUM"
2 yıldır cezaevinde zulüm altında olduğunu ileri süren Özkan,
"Yatabiliyorsanız gelin koğuşta yatın. Kalem kitap gelmez. Ramazan geldi, gelin
iftar yapalım var mısınız? Başkanım burada hukuk mu var? Hangi yasal gerekçeyle
ben burada duruyorum. Burada faşizm var, insan hakları ihlali var. Bugünden
itibaren açlık grevine başlıyorum. Cuma gününe kadar devam edeceğim. Adalet
istiyorum. Gerekirse ölüm orucuna giderim. Ben sizin siyasi duruşunuza göre mi
yargılanacağım? Ne ceza verirseniz verin. İdam verseniz de yine kabul
etmeyeceğim. Bana ’darbeci’ diyene, ’şerefsiz’ derim. ’Faşist’ diyene ’köpek’
derim" diyerek bağırdı.
Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün’ün bağırmaması konusunda uyardığı Özkan,
"Bağırırım, adalet istiyorum" dedi.
Bunun üzerine Şengün, salondaki jandarmalara talimat vererek Özkan’ı
dışarı çıkarttı.
Daha sonra söz alan gazeteci Mustafa Balbay da yargılamanın ikinci yılına
girdiğini belirterek, yargılama yükünün de arttığını ifade etti.
Balbay, "Balyoz Planı" davasının sanıkları için yakalama kararının
İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kaldırılması ile ilgili olarak "Bu
devletin ordusunun komutanları, darbeye eksik teşebbüs ederken, Balbay ve
teğmenler tam teşebbüste mi bulunacak? Bizim dışarıda yasımızı tutanlar kimseyle
pazarlık etmediği için mi burada tutukluyuz?" diye konuştu.
Gazeteci Mustafa Balbay, şöyle devam etti:
"70 yıl önce Nazım Hikmet’e cezaevinde daktilo verilmiş. Ancak bize
verilmiyor. Yazı yazmaktan sağ elimi kullanamaz hale geldim. Ancak bu
imkansızlıklar nedeniyle sol elimi de kullanmaya başladım. Cezaevinde tecrit
altındayız. Diğer koğuşlarla görüşümüze de izin verilmiyor. Şu anda beni ne kadar
ciddiye alacaksınız bilemem. Biz kurbanlık koyun değiliz. Adnan Menderes 9 ay 20
günde yargılandı. Deniz Gezmiş 15 ayda yargılandı."
Davanın tutuklu sanıklarından Hasan Ataman Yıldırım ise "internet
andıcı" soruşturması nedeniyle ifadeye çağrıldığını belirterek, istendiğinde
giderek ifade vereceğini kaydetti.
Duruşmaya verilen kısa aranın ardından, Mahkeme Heyeti Başkanı Şengün,
Tuncay Özkan’a, duruşmadaki tavırları nedeniyle 5 duruşmadan men edilmesine karar
verildiğini söyledi.
Tutuklu sanık Emcet Olcaytu ise üye hakimler Hasan Hüseyin Özese ile
Sedat Sami Haşıloğlu’nun davadan çekilmesini istedi. Duruşma, tutuklu sanık
Levent Ersöz’ün video konferans yöntemiyle daha önceki savcılık ve mahkeme
ifadeleri okundu.
Duruşma, Ersöz’ün ek savunma yapmasıyla devam ediyor.

AA


Erdoğan’ın gizli ortakları!

Posted: 10 Aug 2010 07:33 AM PDT

Tayyip Erdoğan, gerçekle hiç ilgisi olmadığı halde, hayır kampanyasında, CHP ve MHP’yi BDP ile birlikte hareket etmekle suçluyor. Hatta bu üç parti için “ruh üçüzleri” diyor. Devlet Bahçeli kendisine cevap verdiği halde aynı teraneyi tekrarlıyor. Bahçeli, “evet diyenleri niçin saymıyorsun?” diye sorduktan sonra “Referandumun evetçileri İmralı, Barzani, Hoca Efendi ile ABD” demişti.
Yeniçağ’ın karikatüristi Emre Ulaş ise 8 Ağustos günü, Tayyip Erdoğan’a, terfi edecek general adaylarını söyletmişti: “Mümtazer Paşa, Çandar Paşa, Karaali Paşa ve Burundelenli Ergun Paşa.” MHP eski genel sekreter yardımcısı Naci Memiş, bu konu üzerinde yeterince durulmadığını, özellikle Habur’daki rezaletin unutturulduğunu, referandumdan evet çıkarsa, Tayyip Erdoğan’ın Anayasa’nın temel ilkelerini de değiştirmeye kalkışacağını, BDP’nin daha şimdiden, AKP’nin ABD kaynaklı Kürt açılımının meydana getirdiği iklimde, ayrı bayrak açmaktan bahsettiğini, sadece bu olayın bile AKP ile BDP arasındaki işbirliğini sergilemeye yeteceğini ancak muhalefetin bu konuyu değerlendirmek yerine Erdoğan ile basit polemiklere girdiğini söylüyor.
* * *
Gerçekten Erdoğan’ın iç ve dış destekçilerine şöyle bir bakmak, Türkiye’ye verdiği zararı görmek için yeterlidir.
Evet kimdir Erdoğan’ın destekçileri?
Daha parti lideri olmadığı halde, Türkiye’nin Genelkurmay Başkanı’ndan randevu almak istedi. Amerikan yönetiminden Yahudi asıllı Wolfowitz’in yardımıyla bu görüşmeyi yapabildi. Yasağının kalkması için de doğrudan Amerikan Büyükelçisi devreye girerek dönemin Yüksek Seçim Kurulu Başkanı ile dahi görüştü. Yasağı kalktıktan sonra da hiçbir sıfatı olmadığı halde ABD ve AB ülkeleri başkanları tarafından kabul edildi ve Türkiye’nin direksiyonuna geçmek için hepsinin desteğini aldı.
Bu arada, CFR denilen ve kendisini küresel hükümet olarak gören güç odağı, Tayyip Erdoğan’a, “Yerel yönetimlere özerklik verecekseniz, sizi destekleriz” mahiyetinde gizli bir memorandum gönderdi. Erdoğan, bu memorandumu parti programı haline getirdikten sonra partisi tek başına iktidar oldu.
* * *
Amerikan Cargill firması için çıkardığı yasaları Danıştay bozdukça Erdoğan yenisini hazırladı. Danıştay saldırısından sonra artık herkes işin peşini bıraktı. Başlangıçta, Türkiye’nin yer altı ve yerüstü servetlerini yabancılara satmayı öngören yasaları Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer veto ediyordu. Dindar Cumhurbaşkanı söylemiyle Abdullah Gül’ü Çankaya’ya çıkardıktan sonra önünde hiçbir engel kalmadı.
AKP iktidarı döneminde, aslında hepsi ABD ve AB ülkeleri istihbarat servislerinin yan kuruluşu olan yabancı vakıf ve derneklerin Türkiye’de faaliyet göstermeleri kabul edildi. Bu vakıflar, Türkiye’de kendi uzantısı durumunda olan insanlara yeni vakıflar kurdurarak, etkinlik alanlarını genişletti. Öyle ki MOSSAD İkinci Başkanı David Kamhi, Melih Gökçek’in davetlisi olarak, Türkiye şehirlerinin, Ankara’yı atlayıp “küresel hükümet” dedikleri güç odaklarıyla doğrudan ilişki kurmasını öngören glokalleşme toplantısı için Türkiye’ye gelebildi. Toplantıda Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan da hazır bulundu.
Tayyip Erdoğan, Türkiye-Suriye sınır şeridini İsrail şirketine devretmek için çırpındı durdu ama başaramadı. Ustası Necmettin Erbakan kendisi için, “Tayyip bu partiyi kendi başına kurmadı, aldığı emirle kurdu. Çünkü makama, paraya ve liderliğe karşı zaafı vardı” diyor.
Erdoğan’ın kimlerle birlikte hareket ettiğini şöyle bir hatırlamak yetiyor zaten.

Arslan BULUT

Yeniçağ


DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ

Posted: 09 Aug 2010 03:10 PM PDT

Cumhuriyet Gazetesinden Aykut Küçükkaya’nın haberinde Deniz Feneri soruşturmasında özellilkle “Baltic Kristina” adlı geminin alımıyla ilgili önemli belgelere ulaşıldığı belirtildi.
Küçükkaya’nın “Önce gemi alındı, sonra kredi çekildi” başlıklı haberi şöyleydi:

“Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayağında sona gelinirken en önemli delillerden birinin “gemi vurgunu” olacağı öğrenildi.
Soruşturmayı yürüten ve başında Ankara Cumhuriyet Basın Savcısı Nadi Türkaslan’ın bulunduğu savcılık yetkilileri, Almanya’daki yüzyılın bağış skandalı davasında bağış paraları ile alındığı itiraf edilen Baltic Kristina adlı gemi ile ilgili önemli bilgilere ulaştı. Alman yargısının “Türkiye’deki asıl failler” diye nitelediği Kanal 7 yönetimi geminin tamamen Vakıfbank Frankfurt Şubesi’nden çekilen kredi ile satın alındığını iddia ediyordu.
Resmi belgelerle tespit edildi
Ulaşılan belgeler ışığında geminin banka kredisinden önce alındığı resmi belgelerle tespit edildi. Bu durum Almanya’daki dava kapsamında bir süre tutuklanan Euro 7 ve Deniz Feneri e.V’nin muhasebecisi Firdevsi Ermiş ile Deniz Feneri e.V’nin son başkanı Mehmet Taşkan’ın “gemi bağış paraları ile alındı” itiraflarını doğruluyor. Deniz Feneri e.V. davasından hâlâ Frankfurt’ta hapis yatan Euro 7’nin genel müdürü ve aynı zamanda Deniz Feneri e.V’nin kurucusu Mehmet Gürhan tarafından Şubat 2007’de Letonya’da satın alınan gemi İstanbul’a getirildikten sonra Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın talimatı ile satılmıştı. Savcılık yetkilileri sadece gemi olayında yaklaşık 1 milyon TL’lik vurgun yapıldığını düşünüyor. Hazırlanacak iddianamede bu olayın ayrıntılarıyla yer alacağı öğrenildi.
Soruşturma kapsamında geminin akıbetini araştıran Türk savcılar bu önemli ayrıntının dışında daha önce bazı bilgilere ulaşmışlardı. “Gemi”nin Akdeniz’de Panama bandırasıyla çalıştırıldığı ve merkezi İstanbul’da olan bir şirkete kiralandığı tespit edildi. Savcılık yetkilileri bu şirketle Kanal 7’nin üst yönetiminin ilişkilerini araştırıyor. Mali Suçları Araştırma Kurulu’nun (MASAK) savcılığa ulaştırdığı raporda da gemi alımı için Türkiye’den Almanya’ya para gönderildiği tespit edildi.

Taşkan ve Ermiş’in itirafları

Deniz Feneri e.V’nin son başkanı Mehmet Taşkan ile hem derneğin hem de Euro 7’nin muhasebecisi Firdevsi Ermiş, Deniz Feneri soruşturmasında önemli bir yer tutan gemi olayıyla ilgili önemli itiraflarda bulunmuştu. O itirafların özetleri şöyle:
Mehmet Taşkan: “1 milyon 200 bin Avro’luk finansman VakıfBank tarafından amaca bağlı olmaksızın Euro 7’ye verilmişti. Ancak Vakıfbank bu paranın nereye harcandığını biliyordu. Teminat olarak gemi Vakıfbank’a yetmemiş olduğundan, Weiss GmbH’nin emlaklarından teminat da verildi. Deniz Feneri’nin bir hesabından da para verildiği kanısındayım. Bu paranın ne kadar olduğunu finans işleriyle fazla ilgilenmememden dolayı bilmiyorum. Türkiye’deki Mustafa Çelik, İsmail Karahan ve Zekeriya Karaman (Almanya’nın Türkiye’deki asıl failler olarak gösterdiği Kanal 7’nin tepe yönetimi) geminin kiraya verilmesine dair karar verdiler.” Firdevsi Ermiş: bu geminin parasının yüzde yüzünün Deniz Feneri’nin parasından ödendiğinden eminim. Dışarıya bunu başka şekilde lanse edebilmek için, geminin satın alınmasından hemen sonra Vakıfbank’tan Euro 7 GmbH adına 1 milyon Avro kredi aldırıldı. Mehmet Gürhan, bu işlemi resmi muhasebeye ‘geminin satın alınması için 1 milyon Avro kredi alındığı, geri kalan paranın da sanki Türkiye’den geldiğini gösterecek şekilde’ geçirmem için talimat verdi. Bu kredi, Frankfurt Vakıfbank’tan Euro 7’nin hesabına geçirildikten sonra ise iki kez ve her defasında 200 bin Avro’yu Türkiye’de yeni kurulan Haliç Denizcilik’e havale ettim. Bu para orada hangi iş için ve nereye kullanıldı bilmiyorum.”
***
Cumhuriyet Gazetesi'nden alıntıladığımız bu haberle ilgili Zekeriya Karaman, bir açıklama gönderdi. Cevap hakkına duyduğumuz saygı gereği yayınlıyoruz:
"Euro 7 şirketi 4 Eylül 2006’da 1 milyon Euro ve daha sonra da 1,2 milyon Euro tutarındaki kredileri Frankfurt’taki bir bankadan almış ve gemi alımında bu krediler kullanılmıştır.

Geminin ihalesi sırasında 29.01.2007 tarihinde ön ödeme yapılmış ve 1 milyon Euro’luk ilk kredi tutarı bundan 5 ay önce bankadan alınmıştır.
Zekeriya Karaman
Kanal 7 Yönetimi Kurulu Başkanı"
Odatv


AKP'ye zor soru

Posted: 09 Aug 2010 02:53 PM PDT

'Özkök Paşa orduevlerinde niye soğuk karşılanıyor?'
Hükümetin seçtiği Silahlı Kuvvetler'in başkanı olmuyor.'Türkiye'de her hükümet bilmeli ki, TSK'nın demokrasiye bağlılığının şartlarından bir tanesi de general ve subay heyetinin desteğini almış, saygınlığı tartışılmayacak bir orgeneralin genelkurmay başkanı olmasıdır.'
Ordu-siyaset ilişkileri, istihbarat ve güvenlik konularında uzmanlığı ile bilinen akademisyen ve 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı Prof. Ümit Özdağ, ancak sekizinci gününde çözülebilen YAŞ krizi ekseninde hükümet ve TSK arasındaki gerilimi değerlendirdi.
MÜDAHİL OLABİLİR
Özdağ, Başbakan'ın, genelkurmay başkanlığı ve kuvvet komutanlarının atanmasına müdahil olma hakkı bulunduğunun altını çizerken, önemli uyarılarda da bulundu. Genelkurmay başkanının, hükümetin yandaş bürokratı gibi görünemeyeceğine dikkat çeken Özdağ, 'Hükümetler, orduyu denetim altında tutacağız diyerek, kendi 'Genelkurmay başkanlarını' seçtiklerinde, o isim TSK'nın genelkurmay başkanı olamıyor.
Bir tanesinde Menderes hükümeti, diğerinde Demirel hükümeti istemedikleri generalleri tasfiye ederek, istedikleri generali genelkurmay başkanlığına seçti. Sonuç olarak, birisinde 27 Mayıs, diğerinde 12 Eylül oldu' dedi. YAŞ krizindeki stratejik hataları eleştiren Özdağ, son YAŞ krizi ile çakışan yargı sürecinin TSK'yı savunma pozisyonuna ittiği tespitini yaptı. Özdağ'ın sorularımıza verdiği yanıtlar şöyle:
MAĞDURİYET PSİKOLOJİSİ
- Günlerce devam eden YAŞ krizini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Hükümetin sorun çözücü değil, aksine kriz yaratıcı ve krizden siyasal rant üretici bir yaklaşımı temsil ettiğini düşünüyorum. Referandum sürecinde yine bir mağduriyet psikolojisini üretmek isteyen Başbakan Erdoğan, önce Yüksek Askeri Şura'da TSK ile çatışma ortamı yarattı, sonra Aydın'a gidip, kendisini Adnan Menderes ile karşılaştırdı.
- Hükümetin kuvvet komutanlarını atama yetkisi yok mu?
Her hükümetin, anayasa ve yasalar çerçevesinde TSK'nın yüksek komuta kademesinin atanmasına müdahil olma hakkı var. Ancak TSK'yı diğer devlet kurumlarıyla karıştırıp, yandaşlaştırmak veya partileştirmek girişimleri her zaman yanlış olmuş ve bu grişimlerde bulunan hükümetler genellikle hüsrana uğramışlardır.
SAYGINLIK ÖN ŞART
- Hükümetin kuvvet komutanlarını atama sürecinde üzerinde duracağı konu ne olmalı?
Her şeyden önce Türkiye'de her hükümet bilmeli ki, TSK'nın demokrasiye bağlılığının şartlarından bir tanesi de general ve subay heyetinin desteğini almış, saygınlığı tartışılmayacak bir orgeneralin genelkurmay başkanı olmasıdır. Hükümetler, orduyu denetim altında tutacağız diyerek, kendi genelkurmay başkanlarını seçtiklerinde, bir genelkurmay başkanları oluyor ama, ancak o genelkurmay başkanı, TSK'nın genelkurmay başkanı olamıyor. Bunun altını çizerek söylüyorum, çünkü tarih bunu gösteriyor.
İÇİNE SİNDİREMEMİŞTİR
- Hükümetin Orgeneral Hasan Iğsız'ın yerine Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atamak istediği Orgeneral Atilla Işık'ın emeklilik talebini nasıl okumak gerekiyor?
Yani Orgeneral Atilla Işık, 15 yaşından bu yana beraber olduğu, Kuleli'de birlikte okuduğu arkadaşı Hasan Iğsız savcı karşısına giderken, onun gelmesi gereken makama getirilmek istenmesini içine sindirememiştir.
'Andıç' sosruşturması hala devam ediyor
- 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 'Balyoz' davası kapsamında
101 subay hakkında yakalama kararını kaldırması, TSK üzerinde rahatlama sağladı mı?
Bir rahatlama yarattığı kesindir. Tabii alt mahkemenin, 'Balyoz' soruşturmasında, aralık ayına mahkeme tarihi koyup, kaçmayacağı belli olan subaylar için yakalama ve tutuklama kararı çıkarmasının doğru olmadığı, son çıkan kararla meydana çıkıyor. Bir psikolojik rahatlatma yaratmakla beraber, hükümet aleyhine 1. Ordu Komutanı Hasan Iğsız emriyle kurdurulduğu iddia edilen 'İnternet andıcı' soruşturması sürüyor. Burada 18 subay suçlanıyor.
Menderes ve Demirel secti de ne oldu
- Örneğin, 27 Mayıs öncesinde Orgeneral Rüştü Erdelhun'un Genelkurmay Başkanlığı, öbürü
12 Eylül öncesinde Orgeneral Kenan Evren'in Genelkurmay Başkanlığı. Bir tanesinde Menderes hükümeti, diğerinde Demirel hükümeti istemedikleri generalleri tasfiye ederek, istedikleri generali genelkurmay başkanlığına götürüyorlar. Birisinde sonuç ortaya 27 Mayıs olarak çıkıyor, öbüründe 12 Eylül olarak! Demek ki, orduya bu tür müdahalelerin faydası yok. 'Bana yakın genelkurmay başkanı olsun' planı yanlış. Bir genelkurmay başkanının legalist olması lazım. Demokrasi için hukuk kurallarına uyması yeter.
27 MAYIS İHTİLALİ YAŞANMAZDI
- Yani, Orgeneral Rüştü Erdelhun, Menderes'in Genelkurmay Başkanı oldu, ama TSK'nın genelkurmay başkanı olamadı. 27 Mayıs'ta Cemal Gürsel genelkurmay başkanı olsaydı, muhtemelen
27 Mayıs ihtilali olmazdı. Yine basında duyuyorum, Orgeneral Hilmi Özkök'ün bugün gittiği orduevlerinde gördüğü soğuk muameleyi iktidarın doğru okuması gerekir diye düşünüyorum, eğer böyle bir şey varsa.
TSK, savunma konumuna itildi
- Hükümetin kriz sürecinde izlediği tutum yanlış mıydı?
Yapılması gereken, YAŞ öncesinde hükümetin Orgeneral Hasan Iğsız'ın Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na atanmasına karşı olduğunu açıklaması ve Genelkurmay Başkanı'nın Orgeneral Iğsız dışında bir formülü hükümete sunmasını istemekti. Bu noktada kimse hükümeti eleştiremezdi. Elbette hükümet, anayasa ve yasalar çerçevesinde genelkurmay başkanının ve kara kuvvetleri komutanının kim olacağını tercih etme hakkına sahiptir. Ancak YAŞ devam ederken, hukuki bir sürecin başlaması ve hükümetin Orgeneral Iğsız'a tavrı, sanıyorum ki YAŞ üyelerinde, öyle olmasa dahi, Orgeneral Iğsız'a karşı düzenlenen bir 'Siyasal komplo' duygusunu uyandırmış olabilir. Yine YAŞ üyeleri Orgeneral Iğsız için sürecin sadece kara kuvvetleri komutanı olacak iken emekli olması şeklinde olmayacağını, aynı zamanda orgeneral Iğsız'ın muhtemel bir tutukluluk ve uzun süren hapis ihtimaliyle de karşı karşıya kalacağını düşündükleri için dayanışma içine girmişlerdir diye düşünüyorum.
- YAŞ ile Balyoz'daki yakalama kararlarının denk düşmesi mi yanlıştı?
YAŞ üzerindeki bir diğer psikolojik baskı, hemen YAŞ öncesinde gerçekleşen 28'i general, 102 subay hakkında yakalama kararının alınmış olmasıdır. Yine Orgeneral Iğsız ve 18 subay hakkında hükümet aleyhine internet sitesi açılmasına ilişkin soruşturma açılıp, YAŞ'ın olduğu gün ifadeye çağrılması. Bu da YAŞ üyelerinde, yargının almış olduğu bir karar olmakla birlikte, dolaylı bir hükümet etkisi şeklinde hissedilmiş olabilir. Böyle olmasa dahi. Böylece daha YAŞ başlamadan TSK bir savunma konumuna itilmiştir diye düşünüyorum.

(AKŞAM)


You are subscribed to email updates from Ajans Medya Takip
To stop receiving these emails, you may unsubscribe now. Email delivery powered by Google
Google Inc., 20 West Kinzie, Chicago IL USA 60610

--
https://facebook.com/ataninaskerleri

http://kontraergenekon.tr.cx

http://ajanstakip.blogspot.com

http://ozelarsiv.tr.cx
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://soner-aktas.yetkin-forum.com
 
* Salondan atıldı! * Erdoğan’ın gizli ortakları! * DENİZ FENERİ'NİN GEMİ VURGUNU BELGELENDİ * AKP'ye zor soru
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» ERDOĞAN'A YANIT SİLİVRİ'DEN GELDİ..! ''İSRAİL'İN GİZLİ KALKANISIN..!
» KPSS'de 10 BİN DOLARA SORU SATILMIŞ!
» Soru cevaplardan cikan ilginc diyaloklar.
» Herşey Sende Gizli
» İRAN’LA YAPILAN ANLAŞMALAR BAŞBAKAN ERDOĞAN’IN ARKADAŞLARINA YARIYOR WIKILEAKS BELGE NO: 09ANKARA321

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Soner AKTAŞ ®™ █║▌│█│║▌║││█║ :: Günün ve Gündemin Yorumu.-
Buraya geçin: